Böbrek Kanseri Nedir? Kanserin Evreleri ve Süreçleri Nelerdir?

Böbrekte farklı kanser türleri de görülür. En çok görülenleri ise böbrek adenokarsinomu ve böbrek pelvis renalis olarak bilinir. Farklı evrelerde görüntülenir.

Böbrek Kanseri

Böbrek kanserinin evreleri, böbrek kanserinin radyoterapi ve kemoterapiye karşı dirençli olması sebebi ile, tedavide tek yaklaşım böbreğin cerrahi yol ile çıkarılması gerekmektedir. Radikal nefrektomi adı verilen bu cerrahi işlemde, böbreği çevreleyen yağlı dokunun tamamı ve de dokuyu saran gerota adı verilen zarıyla çevresindeki yağ dokusu çıkarılmaktadır.

Böbrek kanseri evrelerine göre laparoskopik teknik tercih edilir. Evre 1 ve evre 2’deki böbrek tümörleri laparoskopik olarak böbreğin ve çevresindeki yağ dokusunun çıkarılması işlemi ile tedavi edilmektedir. Evre 3 olan böbrek kanserinde de bu yöntem uygulanabilmektedir.

Böbrek Kanseri Evreleri

Böbrekte farklı kanser türleri de görülüyor. En yaygın şekilde görülenleri böbrek adenokarsinomu (Böbrek hücreli kanseri) ile böbrek pelvis renalis (Üreter değişici epitel hücreli kanseri)tir. Tedavi edilmek için teşhis aşamasında evreleme yapılmaktadır. Bu evreleme tedavide oldukça mühimdir. Çünkü böbrek karsinomunda özellikle Evre 1a aşamasında yalnızca kanserli doku güvenlik sınırı ile çıkarılıp, böbrek dokusunun yerinde kalmasına çalışılmaktadır.

Bu sebepten dolayı böbrek kanseri çeşitlerine göre evreleme yapılmaktadır. Teşhis edilen böbrek kanserinin doğru bir şekilde tedavi edilebilmesi adına hastalığın yaygınlık derecesinin belirlenmesi ve tahmini risk profilinin çıkarılması gerekir. Doğru bir tedavinin ilk aşaması doğru evrelemedir. Böbrek kanseri evrelemesinde TNM adı verilen sınıflama kullanılmaktadır. Bu sınıflama ise şu şekildedir:

T: TÜMÖR

Tx: Tümöre ait değerlendirme yapılamıyor

T0: Primer tümöre ait kanıt yok

T1:Tümör böbreğe sınırlı çapı 7cm’den küçük

T1a: Tümör 4cm’den küçük

T1b: Tümör 4-7 cm arasında

T2: Tümör böbrekle sınırlı ancak boyutu 7cm’den büyük

T3: Tümör ana böbrek venlerine invazyon yapmıştır, böbrek üstü bezi ya da perinefrik bölgeyi tutmuş ancak böbreği dıştan saran yağ dokusu niteliğindeki gerota fasiasını aşmamıştır.

T3a: Tümör sürrenal bezi ya da perinefrik dokuyu tutmuştur.

T3b: Tümör renal ven ya da vena kavayı tutmuş ancak diafragma altında yerleşmli.

T3c: Tümör renal ven ve vena kavayı tutmuş ancak diafram üstüne uzanmıştır.

T4: Tümör gerota fasiasını aşmıştır.

N: BÖLGESEL LENF DÜĞÜMLERİ

Nx: Lenf düğümleri tutulumu değerlendirilemiyor

N0:Yayılım yok

N1:1 adet bölgesel lenf düğümüne yayılım

N2: Birden fazla lenf düğümüne yayılım

M: UZAK ORGAN YAYILIMI

M0: Uzak organ tutulumu değerlendirilemiyor.

M1: Yayılım yok.

M2: Yayılım var.

Böbrek kanserlerinde uygulanan temel ve en etkili tedavi seçeneği cerrahi tedavi seçeneğidir. Hastalığın her evresinde bu tedavi seçeneği uygulanabilmektedir. Lokalize hastalıkta cerrahi tedavi ile beraber kür sağlanabilmektedir. Metastaz hastalıkta ise tümör yükünün azaltılması adına gereklidir. Daha önceleri böbrek kanserlerinin cerrahi tedavisinde altın standart yöntem radikal nefrektomi adı verilen böbreğin gerota fasiası ve böbrek üstü bezi ile beraber tamamen çıkarılması yöntemi iken, son zamanlarda genel yaklaşım mümkün olduğu kadar böbrek dokusunun korunduğu yöntemlerin uygulanmasıdır.

Radikal nefrektomi anlatıldığı gibi böbrek, böbrek üstü bezi böbreği saran gerota fasiası ile beraber çıkarılması işlemidir. Açık yöntem ile yapılabileceği gibi, kapalı yani laparoskopik yöntem ile de uygulanabilinmektedir. Yöntemin açık yöntem mi kapalı yöntem mi olacağı tamamen tümörün yerleşimi, ebatı ve teknik şartların varlığına bağlıdır. Zira ameliyat öncesi çekilen tomografi normal ise böbrek üstü bezinin çıkarılmasına gerek yoktur. Bölgesel lenf düğümlerinin çıkarılmasının, hastalığın gidişatına bir faydası bulunmamaktadır. Metastatik yayılımı olmayan fakat tümör trombsüs olan hastalar da radikal nefrektomi ile beraber  trombüsün çıkarılması da gerekir.