At Nalı Böbrek Nedir? İnsan Sağlığına Zararı Var mıdır?
At nalı böbrek, böbrekte görülen bir birleşme, doğumsal bir anomalisi olarak bilinir ve ultrason yöntemiyle kısa sürede görüntülenerek tedavi edilebilir.
At Nalı Böbrek
Normal şartlarda böbrekler 2 ayrı organ olarak insan vücudu içerisinde her iki yan karın boşluğunda bulunmaktadırlar. At nalı böbrek, böbrekte görülen bir birleşme (füzyon), doğumsal bir anomalisidir. Diğer birleşme anomalilerine oranla daha sık görülmektedir. Böbrekteki bu doğuştan anormallikte, böbreğin orta çizgisi ile alt kutuplar arasında parankimal bir istmus (daralan bir bölge) vardır.
İki böbrek birleşip, at nalı şeklinde tek böbrek halini almıştır. Yani bu varyantta böbrek, yapışık ikiz gibi alt kutuplarından birleşmiş şekilde karnın orta hattında bulunurlar. Böbreklerle idrar torbası yani mesane arasında yer alan üreterler, bu istmus’un önünden ve iç-yanından geçmektedirler. Bu sebeple ikincil tıkanmalar meydana gelmektedir. Üreterden idrar geçişi zorlaşmış hale gelir. At nalı ameliyatı genetik sorunlardan kaynaklı yapılabileceği gibi tedavisi ve zararları da araştırılarak öğrenilmelidir.
At nalı böbrekli hastaların üçte birinde herhangi bir sorun çıkmamaktadır. Kişi hayatına hiçbir sorun ile karşılaşmadan yaşamaya devam eder. Hatta bu husus, başka bir sebep ile ultrason vs. yapılmadıkça öğrenilememektedir. Üçte bir olan olguda hidronefroz gelişebilir. İdrar, daralan üreterden geçemediği için böbrekte büyüme meydana gelir.
At Nalı Böbreğin Sağlığa Etkisi
Kanama, taş hastalıkları, enfeksiyon, böbrek çıkım darlığı ve idrarın böbreğe geri kaçağı gibi hastalıkların görülme sıklığı daha çoktur. Eğer tedavi yapılmaz ise böbrek fonksiyonları tam olarak bozulur. Bu da bir hayli tehlike oluşturmaktadır. Hemen ameliyat yapılıp düzeltilmez ise böbrek kaybı yaşanabilir. Diğer üçte bir olguda ise sadece hastanın arkaya doğru aşırı hareketinde (yani belin arkaya doğru hareketinde) şiddetlenen karın sancısı oluşur. Bu kişilerde ameliyat gerekmektedir. Bu ameliyatların iki ortak amacı vardır.
Birincisi üreterden idrar geçişini rahatlatmaktır, ikincisi ise böbrek fonksiyonlarını korumaktır. Böbrekler, vücudun en önemli organlarından biridir. Bel omurlarının her iki yanında yer almaktadırlar. Erkeklerdeki ağırlığı 125-170 gram olup, kadınlardaki ağırlığı 115-155 gram arasında değişim göstermektedir. Boyu 11-12 santimetredir. Kalınlığı 3.5 cm ile 4 cm iken, eni ise 5-7.5 cm olup fasülye biçiminde olan çift organlarımızdan biridir.
Sağ böbrek sol böbreğin 1 cm veya 2 cm kadar aşağısındadır. Sağ ve sol böbrekte yaklaşık olarak 2.4000.000 civarında nefron adı verieln süzme üniteleri bulunmaktadır. Bunların sayısı yaşlanma ile beraber azalma göstermektedir. Kalbin pompaladığı kan, böbreklerde filtre olmaktadır. Sol ve sağ böbrekte bulunan nefronlardan dakikada 1 litre kan geçmektedir. Yararlı maddeler (proteinler, kan elemanları gibi) daha sonra tekrar kana verilir.
Zehirli maddeler de idrarı oluşturmaktadırlar. Anne karnındaki ceninin böbrekleri önce tek parça halinde oluşur. Cenin büyüyüp organlar geliştikçe de iki ayrı böbrek halini alırlar. 10.000 doğumda bir bazen böbrekler farklı gelişebilmektedir. Böbrekler birbirinden tam olarak bütünüyle ayrılamazlar. İki böbrek birleşir ve at nalı şeklinde tek böbrek halini alırlar.
At nalı böbrek, idrar yolu enfeksiyonunu, böbrek taşı oluşumunu ve tıkanıklık riskini arttırmaktadır. Tedavi şekli ise tabii ki ameliyattır. Ameliyat ile beraber böbrekte daralan bölge çıkartılır ve yahut da böbreğe yeniden pozisyon verilir. Bebeğin idrar yapma sırasında sıkıntı ve idrarda bulanıklık var ise ve de sık sık ateşlenme gibi durumlar söz konusu ise doktora gidilip ultroson çektirilmelidir.
Anne karnında iken bebeğin oluşumu döneminde böbreğin gelişim problemleri hususunda bilgi veren Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, “Böbreğin normal yerinde olmaması durumu (ektopik böbrek), yaklaşık 5 bin doğumda 1 görülüyor. Böbreğin gelişim sırasında birbirinden ayrılmaması, iki böbreğin birbirine bitişik kaynaması ile oluşan at nalı böbrek de 10 bin doğumda 1 görülüyor” dedi. Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, böbreğin gelişimsel problemi nedeni ile yapısal bozukluğa sebep olan ve birbirinden ayrı olması gerekirken alt bölümden yapışık olan at nalı görünümündeki bu böbrek yapısının, hastalarda idrar yolları tıkanıklığı, taş oluşumu, idrar yolu iltihabı gibi hastalıklara yol açabileceğinin dile getirdi. Çocuklardaki kronik böbrek rahatsızlığının ve böbrek yetmezliğinin en önemli sebebinin, bebeğin gelişimi sırasındaki yapısal anormallikler olduğuna işaret eden Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, at nalı böbrekte erken teşhisin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Bu at nalı böbrek görüntüsü ultrason taraması ile tespit edilebilmektedir. Bu sayede böbrek hastalığı ile ilgili tüm veriler kontrol edilebilmektedir.
Ben bir şey soracağım da benim at nalı böbrek hastalığım ve bir böbreğimde biraz kanama var. Annem ve babam konuşurken duydum ve sık sık doktora götürüyorlar ben ameliyat olma şansım var mı?