Böbrek Ameliyatı ve Sonrasında Dikkat Edilecek Hususlar

Böbrek ameliyatı ve sonrasında tüm hastaların dikkat etmesi gereken kurallar vardır. Bunlardan en önemlisi düzenli ve sağlıklı beslenme programı yapılmasıdır.

Böbrek Ameliyatı

Böbrek ameliyatı sonrasında erken iyileşmek adına dikkat edilecek hususlar vardır. Hastaneden çıktıktan sonra ameliyatı 3. gününden itibaren doktor aksini uyarmadığı müddetçe banyo yapılabilir. Çünkü suyun yara yerlerine değmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Sadece banyodan sonra ameliyat deliklerinin kurulanması önerilmektedir. Yapılması gerekenler ile ilgili bilgileri takip etmenizi önemle tavsiye ediyoruz.

Özellikle de bağırsak hareketliğinin hızlı bir şekilde yerine gelemeyeceğini akılda bulundurarak, ameliyat sonrası 3-4 gün süre ile ağır gıdaları tüketmekten ve gaz yapıcı içecekleri içmekten kaçınılmalıdır. Sebze, muhallebi, haşlama, patates püresi, çorba gibi hafif yiyecekleri tüketmeli ve sıvı olarak da sadece su tüketilmelidir.

Muhakkak idrar miktarını ortalama olarak ölçüp, idrar renginde ani koyu kırmızılaşma (kanama) veya idrar miktarında azalma söz konusu olur ise kesinlikle doktor ile temasa geçilmelidir. İdrar miktarındaki azalmalar, sıvı alımının azalmasına da bağlı olabilmektedir. Sıvı alımı kısıtlanmamalıdır. Özellikle de parsiyel nefrektomi yapılmış hastalarda idrarda aniden olan koyu kırmızılaşmalarda kesin yatak istirahati uygulanmalıdır.

Her ne kadar konvansiyonel ya da robotik yardımlı laparoskopik teknik ile cerrahi gerçekleştirildiyse de, birkaç hafta karın kaslarını çok fazla geren hareketlerden kaçınılmalıdır. Aktif spor uygulamasına ne zaman geçileceğini, doktor ile karşılıklı kararlaştırdıktan sonra planlanmalıdır. Böbrek ameliyatı sonrasında takip konusunun da ihmal edilmemesi gerekmektedir.

Bu takiplerde öncelik olarak metastaz gelişimi, aynı böbrekte ya da karşı böbrekte yeni tümör gelişimi, böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi, parsiyel nefrektomi veya fokal tedaviler sonrası lokal tümör tekrarı, ameliyat sonrası olası komplikasyonların tespiti yapılmalıdır.

Böbrek Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilecekler

Böbrek ameliyatı sonrasındaki takip, çeşitli takip protokolleri yayınlanmış olduğu halde, kanıtlanmış ve de üzerinde hemfikir olunmuş bir takip protokolü yoktur. Bunun yanı sıra nüks ve yahut da metastaz gelişiminin erken veya geç fark edilmesinin, kansere bağlı yaşam üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Yine de üroloji uzmanları tarafından yapılması önerilen takiplerin, tümörün gelişimi hakkında bilgi edinilmesi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle de beslenme ve gıdaların yeteri kadar allınması böbrek ağrı ve sancılarına karşı alınacak tedbirlerdendir. Gereken tedbirlerin alınması ayrıca olası böbrek kanseri vakalarını da önler.

Böbrek fonksiyonundaki korunma, özellikle evre T1 ve T2 tümörlerde böbrek-koruyucu cerrahi geliştikten sonra, çok mühim avantajlar söz konusudur. Tümörün çıkartıldığı bölgede (tümör yatağında) tekrar tümör oluşum ihtimali nadirdir. Bunun olma ihtimali ise yaklaşık %2.9 oranındadır. Fakat buradaki erken teşhis, en etkin tedavi olabilecek “sitoredüktif” denilen kanser hücre sayısını azaltıcı yaklaşımların uygulanmasında önemli olacaktır. Karşı böbrekte kanser tekrarı (rekürrens) %1.2 gibi düşük bir oranda olup, genel olarak pozitif cerrahi sinir, çok odaklı tümörlerde (multifokalite) ve tümör “grade” derecesini yüksek olması bunda etkendir.

İlla ki bütün hastalara yoğun radyolojik takip gereksizdir. Mesela T1a ve düşük “Grade” bir tümörde cerrahi sonuç hemen hemen mükemmeldir. Metastaz ve rekürrens gelişim riski oldukça düşüktür. Bu yüzden takipleri de buna göre düzenlemek daha mantıklı olacaktır. Akciğer grafisinin küçük metastazlari göstermedeki duyarlılığı oldukça azdır. Ultrasonografi kullanımı ise buna göre sınırlıdır. Bu yüzden takiplerde bu görüntüleme teknikleri kullanımına bağlanamaz. Düşük riskli tümörlerde takip aralıkları radyasyona maruz kalma riskine karşi düzenlenip, MRI düşük radyasyon riski sebebi ile kullanılabilir. Radyasyona maruz kalma riski düşünülse de, relaps (nüks) riski yüksek hastalarda akciğer ve abdominal BT önemli bir takip avantajı sağlamaktadır.

Takiplerde muhakkak değerlendirmeye böbrek fonksiyon testleri ve kalp-damar risk faktörleri de eklenmelidir. Pozitron emisyon tomografi (PET) ve PET-CT kullanımı, kemik sintigrafisi gibi özgüllük düzeyleri sebebiyle standart değildir.ч


1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız (1 oy, ortalama: 4,00en yüksek 5)
Loading...
Konu ile ilgili yorumlarınız