Sistit Hastalığı Nedir? Nasıl Geçer? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Sistit Hastalığı önemsenmeyen bir rahatsızlık olsa bile ilerleyen aşamalarda kişinin günlük hayatını oldukça etkileyecek olumsuzluklara neden olabilmektedir.

Sistit Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Sistit, çoğu zaman önemsenmeyen bir rahatsızlıktır. Hastalığın yapısı, bulunduğu bölge, ilgilendirdiği organlar nedeni ile doktorlara durumu iletmekte çekingen davranılabilmektedir. Hâlbuki sorun erken teşhis edilir ise tedavisi daha kolay olur. Bazı sağlık sorunları saklanır, gizlenir ve yahut da hiç ciddiye alınmaz. Bu durum onların şiddetlenmesine, artmasına, yayılmasına, hastalık haline gelmesine, hatta kronikleşmesine yol açmaktadır.

En kötü durum da iş işten geçmesi ve hiçbir tedavinin mümkün olmamasıdır. İşte idrar kesesinin iltihaplanması yani sistit olayı da bu tür sorunlardan birisidir. Sistit hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilen bir sorundur. Fakat bu hastalığı “bir kadın sağlığı sorunu” olarak kabul etmek daha doğru olacaktır. Bunun sebebi ise yapısal-anatomik olarak kadınların bu enfeksiyona erkeklerden daha eğilimli olmalarından dolayıdır.

Sistit Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Sistit oldum kanısına ulaşan bir hastanın kendisine sorabileceği bir diğer soru da ne yapmalıyım olacaktır. Sistit hastalığının başlıca işaretleri sık ve ağrılı bir idrara çıkmadır. Kişilerde sistit hastalığı olunca kasık ve karnın alt bölgesinde rahatsızlık, dolgunluk, bazen de sancı hissedilebilir.

Seyrek de olsa bazı sistitlerde kanama sebebi ile idrar kanlı olup, kırmızı ya da koyu renkli görünebilir. Sistitte ateş, üşüme, titreme, bulantı, kusma, bel ağrısı pek görülmemektedir. Zira bu gibi durumlar var ise, sorunun idrar kesesinden yukarıya, böbreğe doğru yayıldığı ve hastalığa bir böbrek iltihabının da eklendiği düşünülmektedir.

Problem çok ciddi rahatsızlıklara yol açmadığından dolayı, çoğu zamanlar önemsenmez veya rahatsızlığın yapısı, bulunduğu bölge, ilgilendirdiği organlar yüzünden doktorlara durumu iletmekte çekingen davranılır. Oysa sorun erken teşhis edildiği zaman kolay bir biçimde tedavi edilebilmekte ve hatta tekrarlaması önlenebilmektedir. Teşhis, hastalığın hikayesini iyi dinleyip, basit ama dikkatli bir muayene ile desteklendiği zaman hemen konabilir. Bu sebeple idrar analizi ve idrar kültürü gibi testlere dahi çoğu zaman gerek duyulmamaktadır. Bazı antibiyotikleri kısa süreli kullanmak ile hızla da çözümlenir.

Sorunlu vakalarda tabii ki idrar analizine bakmak, idrar kültürüyle etken mikrobu bularak en uygun tedaviyi 7 ya da 14 gün kadar sürdürmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Eğer sık ve ağrılı idrar yapma, yaparken de yanma, sızı ve rahatsızlık duyma söz konusu ise, zaman yitirmeden doktora gitmekte yarar vardır. Ürologların söylediğine göre her kadın hayatının bir döneminde bir ya da daha fazla sistit atağı yaşamaktadır. Ancak bazı kadınlarda bu ataklar daha sık görülmektedir. Özellikle havuz, deniz, sauna benzeri ortamlar, sık sık cinsel ilişkiye girme durumları, tedavi edilmeyen genital akıntılar, sistit ataklarına davetiye çıkarmaktadırlar. Sistit tedavisinde ana çözüm, antibiyotik kullanımıdır.

En önemli etken ise E.coli adı verilen mikrop olduğu için bu mikroba etkili antibiyotikler kullanılmaktadır. Tekrarlayan sistit ataklarında doğal, basit ve de önleyici yöntemler de mevcuttur. Örnek verilecek olursa mesela yüksek dozda C vitamini kullanmak. Bazı uzmanların söylediğine göre, uzun süre olarak günde 1000 mg gibi C vitamini tüketmek idrar kesesindeki bakterilerin üremelerini engelleyebilmektedir. Ayrıca kızılcık suyu da etkili bir koruyucu gibi düşünülmektedir.

Acılı yiyeceklerden kaçınmak ve bol sıvı almak da etkili korunma yöntemleri arasında yerini almaktadır. İlk iltihap belirtisi meydana geldikten sonra, her saat en az bir bardak kadar su içilmelidir. Bu sayede mesane temizlenir ve sistite sebep olan bakterilerden kurtulmak daha kolay olur.

Alınacak Doğal Tedbirler

Kişinin tuvaleti geldiğinde, tuvalete gitmek için çok beklenmemelidir. Eğer uzun süre beklenirse, üretilen idrarı tutabilmek için mesanenin genişlemesi gerekir. Bu durumda mesanenin idrarı atacak gücü olmayacaktır ve mikroplar idrar yolunda takılıp kalacaktır. Problemli bölgeye ısı uygulanmalıdır. Karnın altına, ağrının en çok olduğu yere sıcak su torbası koyulmalıdır. Oturarak banyo yapmak daha doğru olacaktır. Zira yanma hissiyatı çok fazla ise ılık suyun içerisine oturarak banyo yapılmalıdır.

Gebe kadınların bu döneminde bunu yapması, düşüğe neden olabileceği için önerilmemektedir. Cinsel ilişki sırasında hijyene çok önem gösterilmelidir. Cinsel ilişkiden önce eşin genital temizliğinin tam olduğundan emin olunmalıdır. Aynı durum söz konusu bay ve bayan için de geçerlidir. Pamuklu iç çamaşırı giymeye özen gösterilmelidir. Özellikle kadınlar için önemli bu önemli bir öneridir. Bilhassa iç çamaşırı ile olan temasları daha fazladır. Daha geniş iç çamaşırları, genitallerin nefes almasını izin verip daha kuru olmalarını sağlamaktadırlar. Erkekler için ise en iyi öneri boxer giymektir. Yine alkollü içecekler de tüketilmemelidir. Çünkü alkol idrar yolunu rahatsız etmektedir. Bu yüzden sistit var ise ya da çok sık sistit olunuyor ise alkol tüketilmemelidir.

Doğum kontrol yönteminin değiştirilmesi gerekmektedir. Kadınların kullandığı diyafram, mesanenin girişini sıkıştırıp, zarar verir ve bu da enflamasyona ve idrarın rahat geçememesine sebebiyet vermektedir. Sperm öldüren jeller mesanenin koruma mekanizmasına hasar vererek bakterilerin hayatta kalmasına ve mesaneye girmesine sebep olur. Mesane enfeksiyonlarının farkında olunmalıdır. Eğer sık sık mesane iltihabı oluşuyor ise, bunları takip edip olası nedenleri ile birlikte yazılmalıdır.

Bu neticede tam olarak hangi sebepten oldukları öğrenilebilir. Genital bölge temizliğine çok özen göstermelisiniz: Vajinal deodorant veya sabun kullanmayın. Ayrıca aşırı sıcak veya çok uzun banyo yapmaktan da kaçınmalısınız. Eğer aileden gelen bir böbrek sorunu geçmişi var ise, şeker hastalığına yakalanmış iseniz, hamile iseniz, titreme ya da kusma belirtileri var ise, ateş var ise, idrarda kan görülüyor ise, yüksek tansiyon sorunu var ise, erkekler 50 yaş üstündeyse ya da cinsel yol ile bulaşmış bir hastalık olduğu düşünülüyor ise muhakkak doktora gidilmelidir.


1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız (1 oy, ortalama: 2,00en yüksek 5)
Loading...
Konu ile ilgili yorumlarınız