Sistit İçin Antibiyotikler Hangileridir? Nasıl Kullanılması Gerekir?

Sistit için uzman doktorların önerdiği antibiyotik tedavi süreci çok önemlidir. Hastaların bu süreci yakından takip ederek antibiyotik almaları önerilir.

Sistit İçin Antibiyotikler

Hangi antibiyotik adları ve hapı kullanılırsa kullansın kesinlikle uzman doktorun sizlerle paylaştığı ilaçları tercih etmelisiniz. Sistitde ve tedavisinde kullanılan ve gerçek anlamda iyi gelen bu antibiyotikler isimleri olarak da pek tanınmayabilir.

Sistit enfeksiyonları, parazitler, kimyasal maddeler, ilaçlar, alerji, sinir sistemi hastalıkları, radyasyon ve diğer faktörlerin bir sonucu olarak gelişen mesane iltihabıdır. Antibiyotikler, diğer durumlarda, bir ikincil enfeksiyon katılma ihtimalini azaltmak için profilaktik bir önlem olarak uygulanabilmektedir. Sistite iyi gelen antibiyotikler nelerdir?

Sistit antibiyotik şartları şunlardır: Antibiyotikler yalnızca doktor tarafından reçete edilmelidir. Öz-ilaç kronik süreç yol ve alan ilaçlar daha az etkili hale getirecek enfeksiyöz ajan istikrarını artırabilir. İnflamatuar, spazm, ateş düşürücü ve bağışıklık düzenleyici ilaçlar tayin antibiyotik ile birlikte kullanılmalıdır. Antibiyotikler, bir ve aynı zamanda alınmalıdır. İnflamasyon belirtileri kaybolduktan sonra bile, doktor tarafından önerilen ilaca devam etmek gerekir. Eğer antibiyotik kesilir ise, sistit tekrarlayabilir ya da kronik bir hal alabilir.

Antibiyotik Tedavi Süresi

Sistit antibiyotik tedavisinin süresi 1 ile 7 gün ya da daha fazla olabilmektedir. Sistit için öngörülen geniş spektrumlu bazı antibiyotikler şunlardır:

  • penisilinler,
  • sefalosporinler,
  • florokinolonları,
  • nitrofurazon,
  • makrolidler,
  • hidroksiquinolin.

Sistit çoğu zaman sanki kadınlara özgü bir rahatsızlıkmış gibi algılansa da erkeklerde de görülebilen bir hastalıktır.

Ancak diğer yandan kadınlarda daha çok görüldüğü doğrudur. Çünkü kadınlarda idrar kanalı kısa olup, bu yüzden bakteriler mesaneye daha çabuk ulaşmaktadır.

Bakteriler idrar yoluna cinsel ilişki ve yahut da tuvalet temizliği esnasında geçip enfeksiyona sebebiyet vermektedirler. Sistit hastalığına neden olan yaygın etmenler şunlardır:  sıkı, naylon iç çamaşırları, cinsel ilişki, çok uzun süreler boyunca oturmak, stres, tuvalet temizliğini arkadan öne doğru yapmak ya da temizliğe dikkat etmemek. Sistit bilhassa yalnızca cinsel açıdan aktif kişilerde ortaya çıkmamakta, çocuklarda dahi görülebilmektedir. Ancak cinsel açıdan aktif kişilerde daha yaygın bir hal alır.

Cinsel ilişkinin hemen ardından idrara çıkmak, bakterinin dışarı atılmasına yardım eder ve sistit hastalığına karşı önleyici bir tedbir olur. Bir diğer faktör kimyasallar (sabun, vücut şampuanı, temizlik mendilleri vb.), mesane veya idrar yolunda tıkanıklık (taş veya prostat büyümesi gibi nedenler ile), idrarın tam boşalmaması (çeşitli rahatsızlıklar vs. nedenler ile), genital bölgede aşırı kuruluk, hamilelik (hormonlarda değişim ve mesaneye baskı olması nedeni ile), menapozda östrojen hormonu eksikliğinin etkileri, diyabet ve yapısal sorunlar yaygın faktörler arasında yer almaktadır. Antibiyotik kullanımına başlanması ile birlikte çoğu zaman  48 saat içerisinde hastalığın belirtileri yavaş yavaş dinmektedir. Ama doktor aksini söylemediği sürece antibiyotik tedavisini hasta iyileştim diyerek, kendi kendine kullanmamazlık yapmamalıdır. Aksi takdirde enfeksiyon daha şiddetli şekilde bir biçimde kendini tekrarlar.

Sistit rahatsızlığının başlıca işaretleri sık ve ağrılı bir idrara çıkmaktır. Kasık ve karnın alt bölümünde rahatsızlık, dolgunluk, bazı zamanlar da sancı hissedilebilir. Seyrek de olsa bazı sistitlerde kanama yüzünden idrar kanlı olup, kırmızı veya koyu renkli görünebilir. Sistitte ateş, üşüme, titreme, bulantı, kusma, bel ağrısı gibi durumlara pek rastlanmamaktadır. Aksi takdirde bu gibi durumlar var ise, sorunun idrar kesesinden yukarıya, böbreğe doğru yayıldığı ve hastalığa bir böbrek iltihabının da eklendiği düşünülür. Rahatsızlık çok ciddi rahatsızlıklara yol açmadığından, çoğu zamanlar önemsenmez veya rahatsızlığın yapısı, bulunduğu bölge, ilgilendirdiği organlar yüzünden doktorlara durumu iletmekte çekingen ve yavaş davranılır.

Oysa soruna erken tanı konulduğu zaman kolay bir biçimde tedavi edilebilmekte ve hatta tekrarlaması bile önlenebilmektedir.  Bazı antibiyotikleri kısa süreli kullanmak ile de bu hastalık hızla çözümlenir. Sorunlu vakalarda tabii ki idrar analizi yapmak, idrar kültürü ile etken mikrobu bulup en uygun tedaviyi 7 ve yahut da 14 gün kadar sürdürmek daha doğru bir yaklaşım olur.


1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız (2 oy, ortalama: 3,00en yüksek 5)
Loading...
Konu ile ilgili yorumlarınız